بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَغۡفِرۡ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمۡ وَيُؤَخِّرۡكُمۡ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمًّىۚ إِنَّ أَجَلَ ٱللَّهِ إِذَا جَآءَ لَا يُؤَخَّرُۚ لَوۡ كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ ٤

Günahlarınızdan size mağfiret buyursun ve sizi müsemma bir ecele kadar tehîr eylesin, muhakkak ki Allah’ın takdir eylediği ecel gelince tehîr olunmaz eğer bilseydiniz!

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ رَبِّ إِنِّي دَعَوۡتُ قَوۡمِي لَيۡلٗا وَنَهَارٗا ٥

Dedi ki Ya Rab! Ben kavmımı gece gündüz davet ettim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَمۡ يَزِدۡهُمۡ دُعَآءِيٓ إِلَّا فِرَارٗا ٦

Fakat benim çağırmam onlara firardan başka bir şey artırmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنِّي كُلَّمَا دَعَوۡتُهُمۡ لِتَغۡفِرَ لَهُمۡ جَعَلُوٓاْ أَصَٰبِعَهُمۡ فِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَٱسۡتَغۡشَوۡاْ ثِيَابَهُمۡ وَأَصَرُّواْ وَٱسۡتَكۡبَرُواْ ٱسۡتِكۡبَارٗا ٧

Ve ben onları mağfiret buyurman için her davet ettiğimde onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar ve esvablarına büründüler ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ إِنِّي دَعَوۡتُهُمۡ جِهَارٗا ٨

Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ إِنِّيٓ أَعۡلَنتُ لَهُمۡ وَأَسۡرَرۡتُ لَهُمۡ إِسۡرَارٗا ٩

Sonra hem ilâm ederek söyledim onlara hem gizli gizli söyledim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَقُلۡتُ ٱسۡتَغۡفِرُواْ رَبَّكُمۡ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارٗا ١٠

Gelin dedim: Rabb’inizin mağfiretini isteyin, çünkü, o, mağfireti çok bir gaffardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يُرۡسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيۡكُم مِّدۡرَارٗا ١١

Bol hayır ile üzerinize semâyı salsın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَيُمۡدِدۡكُم بِأَمۡوَٰلٖ وَبَنِينَ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ جَنَّٰتٖ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ أَنۡهَٰرٗا ١٢

Ve size mallar ve oğullarla imdad eylesin, ve sizin için cennetler yapsın, sizin için ırmaklar yapsın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَّا لَكُمۡ لَا تَرۡجُونَ لِلَّهِ وَقَارٗا ١٣

Neye siz ummazsınız Allah için bir vakar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَدۡ خَلَقَكُمۡ أَطۡوَارًا ١٤

Yaratmış iken o sizi tavır tavır bu tavra kadar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu